top of page

Postür Analizi

Postür analizi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon alanında yapılan klinik değerlendirmeler ve gerekli egzersiz programının belirlenebilmesi için son derece önemlidir. Birlikte çalışmaya öncelikle postür analizinizi yaparak ve gerektiği kadar anatomi bilgilendirmesiyle başlayacağız. Gerekli kıyafet ve ayrıntılar için lütfen Serkan Aydilek ile irtibata geçiniz.

 

Postür analizi sırasında dikkat edilen durumlara, genel bir fikir oluşturması maksadıyla, aşağıda da değinilmiştir.

 

Postür, kişinin fiziksel ve ruhsal durumunu yaşantısı boyunca etkileyen önemli etkenlerden biridir. İnsanlarda postür çeşitli faktörlerin etkisi altındadır. Bunlardan ailesel faktörler, yapısal bozukluklar ve alışkanlıklar postür üzerinde belirleyici olmaktadır.

Omurganın Anatomisi

Omur gövdeleri arasında diskler bulunur. Diskler, omur gövdelerine destek sağlamakla beraber omurgaya üç düzlemde de hareket esnekliği verir. İlk iki boyun omuru arasında, sakrum ve kuyruk sokumunda disk bulunmaz.

 

Geçici basınca izin veren, mekanik şok emici bir sıvı sistemidir. Disk yük altında su kaybeder (%10), basınç azaldıktan sonra su hızla geri emilir, disk eski yükseklik ve hacmini kazanır. Bu pompalama mekanizması omurlar arasındaki diskin beslenmesini ve biyomekanik fonksiyonunu sağlar.

 

Omurga, gövdenin merkezi kemik sütunudur. Kafatasını, kolları ve göğüs kafesini taşır ve kalça kemiği aracılığı ile vücut ağırlığını bacaklara iletir.

 

Omurga kanalı içinde merkezi sinir ağı, sinirlerin kökleri ve onları örten zarlar bulunur. Omurga önden veya arkadan bakıldığı zaman düz bir hat olarak görülür. Yandan bakıldığında ise 4 kavisten oluşmaktadır.

*    *    *

Kafatasından sakruma kadar omurganın ön ve arka yüzeyleri boyunca, devamlı bir bant şeklinde uzanan bantlar (ligamentler) vardır.

 

Ön ligament geniştir ve omur gövdelerinin ön yüzeyleri ve yan kenarlarına sıkıca tutunur. Arka ligament zayıf ve dardır.

Kaslar

Ayakta dururken ağırlık çizgisi, aksisin ortasından, kalça eklemi merkezinin arkasından, diz ve ayak bileği eklemlerinin önünden geçer. Bu pozisyonda, vücut ağırlığının büyük kısmı omurganın önünde yer alır. Bu nedenle insanda sırt kaslarının iyi gelişmiş olması şaşırtıcı değildir. Omurganın normal eğriliklerinin sürdürülmesinden sorumlu olan esas etken bu kasların postüral gerginliğidir.

Omurganın Biyomekaniği

Omurgadaki hareket bölümü, iki komşu omur, omurlar arası disk, ligamentler ve faset eklemlerden oluşan kompleks mekanik bir sistemdir. Omurga ve gövde kasları, hareketi ve hareketin kontrolünü sağlar. Omurga dengesinde kasların rolü deneysel olarak gösterilmiştir. Sadece ligamanlarla desteklenmiş olan omurga ancak 2 kg’lık bir yük taşıyabilmektedir. Bu nedenle omurganın hareketinde ve dengesinde kasların belirgin olarak katkısı vardır. Dengeli bir postür ile gövde ve omurga kasları vücudun üst yarısını minimal bir kas kuvveti ile destekleyebilmektedirler. Postür bozukluğu sebebiyle ağırlık merkezi öne kaydığında ise sırt kasları daha fazla efor harcayarak postürü düzeltmeye ve dengeli bir pozisyon sağlamaya çalışırlar. Lombar fleksiyon karın kaslarınca başlatılır ve vücudun üst yarısının ağırlığı ile devamı sağlanır. Sırtta yer alan erektör spina kasları yerçekimine direnerek hiperfleksiyonu önler. Fleksiyon arttıkça erektör spina kaslarındaki myoelektrik aktivite artar. Vücudun dik durumdaki pozisyonunda ise myoelektrik aktivite bu kaslarda minimaldir. Çünkü bu durumda dengeyi ve direnci ligamentler sağlar. Gövdenin fleksiyon, ekstansiyon ve lateral fleksiyonlarında spesifik bir kas grubu hareketi başlatır, karşılıklı çalışan (antagonist) kaslar kontrolü sağlar, yerçekimi hareketi devam ettirir ve ligamentler de hareketin limitini belirler.

Omurgaya Binen Yükler

Omurgaya binen yükler, baÅŸta vücut ağırlığı olmak üzere, kas aktivitesi, ligamentlerin pasif gerginliÄŸi ve yerçekimini de içeren dış kuvvetlerdir. Normal anatomik postürde hareket segmentinin maruz kaldığı yükün iki kaynağı vardır. Bunlardan biri hareket segmentinin üzerinde kalan vücut kısımlarının ağırlığına baÄŸlı direkt kompresif yüktür. 70 kg ağırlığında birisi için bel omurları arasındaki disk basıncına göre hesaplanan 3. lombar disk yükü 70 kg’dır. Ölçüm seviyesinin üzerindeki vücut ağırlığı total ağırlığın yaklaşık %60 ı olduÄŸuna göre, diske binen yük gövde ağırlığının yaklaşık iki katıdır. Üçüncü lombar diskle yapılan çalışmalarda, disk üzerindeki yükün oturmakla arttığı, ayaktayken azaldığı ve sırt üstü yatar pozisyonda en az olduÄŸu sonucuna varılmıştır. Oturan bir kiÅŸide bu yük 100–175 kg arasındayken, ayakta duran bir kiÅŸide 90–120 kg arasındadır. Omurgaya binen kompresif yükün gövdenin arkaya doÄŸru esnemesi (ekstansiyon) sırasında en yüksek (225 kg) olduÄŸu görülmüştür. SaÄŸlıklı insanlarla sırt aÄŸrılı insanların gövde direnci karşılaÅŸtırıldığında, sırt aÄŸrılı insanlarda gövde direncinin saÄŸlıklı insanların   % 60 ı kadar olduÄŸu bulunmuÅŸtur.

Omurga ve Postür İlişkisi

Omurga; ligamentler, kapsüller ve kaslar gibi yumuşak dokulardan oluşan destek düzeniyle dik durur. Ligamentler fizyolojik sınırları üzerinde zorlandıklarında, kaslar devreye girerek ligamentlerin daha fazla zorlanmalarını önler. Doğru postür için ligament ve kasların dengede olması gerekir. Bozuk postürdeki denge bozukluğu yorgunluğa, iskelette asimetriye ve nosiseptif uyarılarla ağrıya yol açar. Anormal postürü korumak için kaslar aşırı gerilirler. Zamanla spazm ve ağrı ortaya çıkar.

POSTÃœR

Postür, vücudun her kısmının, kendisine bitişik segmente ve bütün vücuda oranla en uygun pozisyonda yerleştirilmesidir. Bir başka deyişle, vücudun her hareketinde eklemlerin aldığı pozisyonların birleşimi de postür olarak tanımlanmaktadır. Vücut, kas aktivitesi sırasında Ligamentlerin desteği ile stabilite sağlamak veya bir harekete temel teşkil etmek için, birçok kasın uyumlu çalışması sonucunda düzgün bir duruş elde eder. Postür statik veya dinamiktir. Statik postür, hareketsiz bir postürdür. Kasların, eklemleri stabilize etmeleri için statik (izometrik) olarak kasılmalarını ve yerçekimine karşı koymalarını gerektirir. Dinamik postür herhangi bir harekete temel teşkil etmek için gereklidir. Yapılan hareketin sonucu olarak devamlı değişen çevre şartlarına göre, uyum sağlamaya çalışan aktif bir postürdür. Anatomik yapı ile beraber, oturma, çömelme, diz çökme, ayakta durma, bağdaş kurma gibi kültürel farklılıklar da postür üzerinde belirleyici olabilir. Dolayısıyla giyinme, ev döşeme tarzı, meslek edinme kişilere göre farklı özellikler gösterdiği gibi, postürel farklılıklar da doğal olarak görülebilir. Tüm dünyada standart kabul edilen duruş; ellerin yanlarda sallandığı önde veya arkada birleştirildiği ayakta durma postürüdür. Postür, psişik durumdan da etkilenir. Hatta postür psişik durumun somatizasyonu olarak düşünülebilir. Hissettiğimiz biçimde ayakta durur ya da hareket ederiz. Postürümüz ya da davranışlarımız, o anki iç dünyamızı yansıtır. Başka bir yorumla postür tüm yönleriyle vücudun dilidir.

İyi Postür (Standart Postür)

Ä°yi postür, minimum çaba ile vücutta maksimumyeterliliÄŸi saÄŸlayan duruÅŸtur. Ayrıca vücudun görünüşü güzel, duruÅŸ ve dengesi iyi,eklemler üzerindeki zorlanması az, organların yeterli ve düzgün çalışabilmelerini saÄŸlayan,kiÅŸinin kendisini yormadan gevÅŸek olarak aldığı postür olarak da tanımlanabilir.Postür, kiÅŸinin vücut tipine, ırk, milliyet, zamanın modası, cinsiyet, meslek ve uÄŸraşıya göre deÄŸiÅŸiklik gösterir. Postürün elde edilmesi, ayarlanması ve devam ettirilmesi için gerekli mekanizmalar saÄŸlam olduÄŸu sürece, standart postür saÄŸlanabilir. KiÅŸinin psikolojik durumunun iyi olması, iyi hijyen ÅŸartları, normal uyku, iyi beslenme, mümkün olduÄŸunca açık ve temiz havada egzersizler yapma, kasların ve postüral reflekslerin geliÅŸimine etki eden temel faktörlerdir. Duygusal durumun bütün sinir sistemine etkisi vardır. Bu durum, kiÅŸinin postüründe de kendini gösterir. Sevinç, mutluluk, kendinden emin olma gibi duygular uyarıcı olup, aktif canlı bir postür yaratırlar ve ekstansiyon pozisyonu hâkim olur. Keder, sıkıntı gibi durumlarda ise, fleksiyon pozisyonu hâkim olmaktadır.

 

Standart postürde, omurlar, kaburgalar normal eğriliklerinde ve açılarında, alt ekstremite (bacak) kemikleri ise, ağırlık taşımada ideal bir duruş ve düzgünlükte olmalıdır. Pelvisin (leğen kemiği) nötral pozisyonu; ekstremitelerin, gövdenin, karnın iyi duruşu ve düzgünlüğüne yardım eder. Ayrıca, göğüs kafesi ve üst sırtın pozisyonu, solunum organlarının optimal fonksiyonda çalışmasında önemli rol oynar. Başın dik pozisyonu da boyun kaslarına binen streslerin minimum düzeyde kalmasını sağlar.

 

Ä°deal bir ayakta duruÅŸ postüründe; yandan bakıldığında standart referans çizgi lateral Malleolün (ayak ekleminin her iki tarafındaki kemik çıkıntı), diz eklemi orta çizgisinin ve sakroiliak eklemin hemen önünden, büyük trokanterden (kalça eklemi dış tarafındaki kemiksi çıkıntı), lombar omur cisimlerinden, omuz ekleminden, servikal omur cisimlerinden ve kulak memesinden geçmektedir.

 

Baş dik ve ileri-geri eğiklik yapmaksızın boyun üzerinde dengededir. Omurganın fizyolojik eğriliklerinin yerçekimi çizgisini keserek birbirlerini dengeledikleri görülmelidir.

 

Göğüs gergin ve fazla şişkin olmaksızın dik durmalı, abdomen belirgin çöküklük veya şişlik olmaksızın düz ve rahat olmalıdır.

 

Önden bakışta ayak topukları birbirinden yaklaşık olarak 8 cm uzaklıkta durmalıdır, hayali çizgi her iki topuk arası mesafenin tam ortasından yukarı doğru yere dik çizilen çizgidir. Pelvis, omurga, sternum (göğüs kemiği) ve kafatası orta çizgilerinden geçerek vücudu eşit iki yarıma böler. Vücut ağırlığı iki yarı arasında dağılır. Simfizis pubis (çatı kemiği), spina iliaka anterior superiorlar (kalça kemiğinin ön üst kenarlarındaki çıkıntılar) ve omuzlar horizontal (yatay) planda aynı seviyededir.

 

Arkadan bakışta dizler, kalça kıvrımları, kalça kemiği çıkıntıları, sakroiliak eklem üzeri gamzeler, kürek kemiklerinin alt köşeleri, omuz çıkıntıları, kulaklar, kafanın arka yüzünde bulunan tümsek horizontal planda aynı seviyededirler.

Omurganın Postür Bozuklukları

  • Torasik kifoz

  • Skolyoz

  • Hiperlordoz (çukur bel)

  • Kifolordotik Postür

  • Düz Sırt

  • Yuvarlak Sırt

Sizin Postürünüz Hangisi?

Postür Analizi

Postür analizinin amacı; hastada mevcut postural deviasyonların saptanarak buna uygun tedavi programlarının verilebilmesi, ayrıca gelecekte olabilecek değişikliklerin değerlendirilebilmesidir.

 

Analizde; çekül, postür tahtaları, Symmetrigraf, özel cetveller, değişik yükseklikte tahta bloklar, mezura, deri bölgelerini işaretlemek için özel kalemler kullanılmaktadır. Analiz hastanın çıplak ayakla ve uygun giysilerle kendini rahat hissettiği pozisyonda durmasıyla yapılır.

 

Erişkin postürünü etkileyen birçok faktör olmakla birlikte bunlardan üçü sıklık bakımından önem kazanmıştır.

 

1. Ailesel ve kalıtımsal belirgin dorsal kifoz ve aşırı lombar lordoz,

2. Doğuştan ya da sonradan olma yapısal bozukluklar; sinir, kas, kemik ve bağ dokusunda duraklamış ya da ilerleyici anomaliler,

3. Gelişme döneminde alışkanlıklar ya da yanlış eğitimle edinilmiş bozuk postürler.

 

Postürde ailesel, kalıtımsal ya da hastalıklardan kaynaklanan sapmalar, dikkatli anamnez, klinik muayene ve laboratuar desteğiyle ortaya konulabilir.

 

İdeal postür, stres ve gerilmenin minimum olduğu ve vücudun muhtemelen maksimal verimde çalıştığı durumdur.

 

Standart postürde omurga normal eğime sahiptir ve alt ekstremite kemikleri ağırlık taşımaya ideal diziliştedir.

 

Pelvisin nötral pozisyonunda, karın ve alt ekstremitenin iyi dizilimde olması gerekir.

 

Göğüs ve sırtın pozisyonu, solunum organlarının optimal fonksiyonunu kolaylaştıracak şekildedir. Dengeli bir pozisyonda baş diktir, yani boyun kaslarına minimal stresin bindiği dengeli bir durumdur.

 

Standart postürde ayağın zeminle temasta olduğu düzlem referans noktası olmalıdır. Baş sabit olmadığı için, ideal duruşta kulak lobu referans alınmamalıdır.

 

Arkadan görünüşte referans nokta, ideal vücut duruşunda topuklar arası orta noktadır.

Lateral (yandan) Postür Analizi

a. BaÅŸ: lateral bakışla omuz eklemi tepe noktası kulak kepçesi iliÅŸkisine göre öne veya geriye eÄŸim deÄŸerlendirilir.

 

b. Omuzlar: Omuzların yuvarlaklaÅŸarak öne gelmesine protraksiyon, omuzların aşırı miktarda geriye çekilmesine omuz retraksiyonu denir. Omuzların protraksiyonu ve retraksiyonu analiz edilmelidir.

 

c. Omurga: Kifoz (kambur), lordoz (çukur bel), kifolordoz, yuvarlak sırt, düz sırt deÄŸerlendirilir.

 

d. Pelvis: Lateral analizde öne pelvik tilt, arkaya pelvik tilt deÄŸerlendirilir.

 

e. Dizler: Dizlerde fleksiyon ve hiperekstansiyon(genu rekurvatum) deÄŸerlendirilir. 10 dereceye kadar dizde hiperekstansiyon normaldir. Özellikle kadınlarda baÄŸ gevÅŸekliÄŸi nedeniyle bu durum görülebilir. Baleyle uÄŸraÅŸanlarda ya da erken adolesan dönemde yüksek topuklu ayakkabı giyenlerde diz hiperekstansiyonu görülür.

 

f. Ayaklar: Ayağın arklarını, ilgili kasların ligamanları ile ile desteklenen kemiklerin mekanik olarak yerleÅŸmesi oluÅŸturur. Her ayak 2 longitüdinal ve 2 transvers arka sahiptir. Postür yönünden longitudinal ark çok önemlidir. Düz tabanlık ya da arkın normalden fazla yüksek olması deÄŸerlendirilir. Ark yüksekliÄŸinin normalden fazla olması genellikle nörolojik bozukluklar sonucunda ortaya çıkar.

Anterior (önden) Postür Analizi

a. Baş: Anterior bakışla çene ile suprasternal çukur (göğüs ile boyun arasındaki çukur) arası ilişkiye göre sağa veya sola eğiklik değerlendirilir.

 

b. Omuzlar: Her iki omuzun yükseklik farkı değerlendirilir. Bir tarafta uzun süreli ağır yük taşındığı zaman ve skolyozda, bir omuz daha yüksek olmaktadır.

 

c. Göğüs kafesi: Göğüs bölgesinde olabilecek postüral deviasyonlar değerlendirilir.

 

d. Abdominal (karın) bölge: Abdominal yağ dağılımı, yaş, cinsiyet gibi faktörler dikkate alınarak, karın kaslarının genel gücü değerlendirilerek protrüzyon veya abdominal çöküklük değerlendirilir.

 

e. Pelvis: Sağ ve sol tarafta yükseklik farkı (alt ekstremite kısalığı) değerlendirilir.

 

f. Dizler: Kaval kemiğinin dikey düzlemi ile vücudun yatay düzlemi arasındaki açı ve diz ekleminin dışa/içe doğru açılanması değerlendirilir.

 

g. Ayaklar: Ayak tabanının içe ve dışa dönmesi değerlendirilir.

Posterior (arkadan) Postür Analizi

a. Omurga: Posterior deÄŸerlendirmede skolyoz aranır. Omurgadaki lateral eÄŸriliklere skolyoz adı verilir. Genellikle rotasyonla birlikte görülür.

 

b. Kalçalar ve Dizler: Gluteal çizginin seviyesi, gluteal kitlenin alt çizgisi her iki tarafta aynı seviyede olmalıdır. EÄŸer fark varsa tek bacakta kısalık, skolyoz, lateral pelvik tilt düÅŸünülmelidir. Diz arkası çizgilerinin seviyesi saÄŸ ve sol tarafta eÅŸit olup olmadığına bakılır.

 

c. Ayaklar: Topuk kemiÄŸinin normal ÅŸekil ve pozisyonda olup olmadığına bakılır. Topuk kemiÄŸinin normal pozisyonu nötral ya da hafif içe basma ÅŸeklindedir. Dışına basılması ÅŸekli patolojik bir durumu akla getirmelidir.

***Dr. Ö. ECERKALE’nin Postür analizinde Symmetrigraf ile Orthoröntgenogram Sonuçlarının Değerlendirilmesi çalışmasından yararlanılmıştır.

bottom of page